48
KATILIM BANKALARI 2016
Komitelerimizde üye bankalarımızla
beraber ortak ürün tasarlama ve geliştirme
çabalarımızı sürdürüyoruz. Dünyada olup
bizde olmayan ürünleri yakından takip ediyor,
ürünleştirme ve adapte etme çalışmaları
gerçekleştiriyoruz.
2025 Türkiye Katılım Bankaları Strateji
Belgesi kapsamındaki çalışmalarımız da
yoğun olarak devam etmektedir. Kamu
otoritesiyle işbirliği içinde çalışarak, İstanbul
Finans Merkezi (İFM) projesiyle katılım
bankacılığındaki hedeflerimizi önemli
bir boyuta taşımış bulunuyoruz. Faizsiz
finansın geliştirilmesi konusu, 7 bileşenden
oluşan ve İstanbul’u uluslararası bir finans
merkezine dönüştürmeyi hedefleyen projenin
bir alt unsuru olarak gündeme eklenmiş
olup, bu çalışmalar TKBB tarafından takip
edilmektedir.
Diğer taraftan, 2015 yılında Hükümet
tarafından oluşturulan Faizsiz Finans
Koordinasyon Kurulu’da çalışmalarına devam
etmektedir. Kurul üç ayda bir toplanarak,
sektördeki gelişmeleri gözden geçirmekte,
ihtiyaçları belirlemekte ve sorunların
çözümüne odaklanmaktadır. Başbakan
Yardımcısı seviyesinde yönlendirilen Kurul
bünyesinde TKBB olarak yer alıyoruz. TCMB,
Hazine Müsteşarlığı, BDDK, SPK ve BİST
de Kurulda temsil edilmektedir. Özetle,
kamu kurum ve kuruluşları da en az biz özel
sektör kadar faizsiz bankacılığın Türkiye’de
sorunlarının çözümü ve gelişimi konusunda
her türlü gayreti göstermektedir. Bu
sahiplenme, bizim için önemli bir fırsattır ve
dikkatlice değerlendirilmelidir.
Birliğimizin yakın zamanda devreye aldığı
bir diğer çalışma ile katılım bankacılığı
sektörünün algı ve itibarının ölçümlenmesi
hedeflenmektedir. Profesyonel bir araştırma
şirketi ile işbirliği içinde yürüttüğümüz proje
tamamlandığında, önemli sayıda anket ve
derin görüşmeden elde edilen sonuçlar analiz
edilecek ve bizlere katılım bankacılığının
paydaşlarımız nezdindeki algı ve itibarı
konusunda önemli bulgular sunacaktır.
Geleceğe dair beklentileriniz nelerdir?
Özellikle 2008 finansal krizinin ardından
tüm dünyada faizsiz bankacılık yükselen bir
değer olarak algılanmaya başlamıştır. Faizsiz
bankacılığın önderliğinde güçlü bir büyüme
sergileyen küresel faizsiz finans sistemi tüm
kurumlarıyla yaygınlaşma sürecini istikrarla
sürdürmektedir.
Sukuk’un finansal bir enstrüman olarak
giderek daha fazla kabul görmesi, faizsiz
fonların ve Tekafül’ün gösterdiği gelişme
sistemin derinleşmesi açısından önemli başarı
göstergeleridir.
Türkiye’de faaliyet gösteren katılım bankaları
da bu gelişmelere paralel yaygınlaşma ve
derinleşme adımları atmaktadır. Ülkemiz, en
hızlı gelişen faizsiz finans piyasalarından biri
olarak dikkat çekerken, küresel faizsiz finans
varlıklarından şimdilik %5 civarında bir pay
almaktadır.
Bu gelişimin ve payımızın önümüzdeki
dönemde hızlanarak artacağına inancımız
tamdır. Bu yolda kamu otoritelerinin
katkısı ve Birliğimizin çabaları da sektörün
performansını ileriye taşıma odaklı olarak
sürmektedir. Reel sektöre kesintisiz desteği
ile sanayinin ve ekonomik kalkınmanın temel
TKBB, oluşturduğu komiteler
ve gerçekleştirdiği faaliyetlerle
sektörün gelişmesi ve katılım
bankacılığı hakkındaki algının
toplumda ve kamuoyunda
artması adına çalışmalarına
hızla devam etmektedir.
mekanizmalarından biri olarak yüklendiği
yadsınamaz rol, katılım bankacılığının
gelecekte göstereceği gelişimin de açık bir
işaretidir.
Sektörümüzün dünya standartlarında
finansal ürün ve hizmet sunar hale gelmesi
hedeflerimiz içerisinde yer almaktadır. Diğer
taraftan, özel sektör katılım bankalarının
gidemediği yerlere kamu katılım bankaları
vasıtasıyla şubeler açılması, daha yaygın
hizmet ağı oluşturmak ve sektörün gelişimine
daha ciddi katkılar sağlamak adına önem
taşımaktadır.
Körfez sermayesinin Türkiye katılım
bankacılığı sektörüne yoğun ilgisi olduğunu
biliyoruz. TKBB olarak 2017 yılı Kasım
ayında MÜSİAD ile birlikte düzenleyeceğimiz
Uluslararası Katılım Bankacılığı Zirvesi’ni
sektörümüzü ve ülkemizi uluslararası
düzeyde tanıtmak ve küresel uzmanların
bilgi birikimlerini paylaşmak adına önemli
bir mecra olarak görüyor ve bu doğrultuda
hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
Son söz olarak katılım bankacılığını, Türkiye
ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi için
bulunmaz bir fırsat olarak tanımlayabiliriz.
GENEL SEKRETER İLE RÖPORTAJ