Background Image
Previous Page  55 / 108 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 55 / 108 Next Page
Page Background

53

KATILIM BANKALARI 2016

Altın üzerine şimdiye kadar

İslami standartlar ortaya

konulamadığındanOrta

Doğu’nun altın yatırımına

olan ilgisi istenilen seviyeye

ulaşmamıştır.

Altın, İslami standartlara uygun

portföylerde%4oranında

kendine yer buluyor.

veriyor. Peki, bu standartlar neyi sağlayacak?

Taşkale Diamondopulos, İslami finansmana

dönük talebin çok arttığını ve altının helal

bir emtia olarak kullanılmasının çok önemli

olduğunu söylüyor. Dünya Altın Konseyi’ni,

bu çalışmayı yapmaya iten sebep altının para

birimi olarak İslami standartlara uymasına

rağmen, yatırım aracı olarak kullanılmasında

İslami standartların bulunmaması etkili

olmuş. Altında talebin Asya’ya doğru kayıyor

olması da bu çalışmanın başka bir nedeni.

Altın üzerine şimdiye kadar İslami standartlar

ortaya konulamadığından Orta Doğu’nun

altın yatırımına olan ilgi hep düşük kaldı.

Güvenli bir liman olan ve riski çok düşük olan

altının İslami standartlara uygun portföylerde

%4 oranında kendine yer bulması ise bu

ilgisizliği açıklıyor. Bu nedenle altın ticaretinin

İslami hükümlere uygun hâle getirilmesi bu

emtianın bir yatırım aracı olarak etkin bir

şekilde kullanılacağı beklentisini arttırıyor.

Türkiye’de Merkez Bankası altına destek

Veriyor.

Türkiye ise altının yatırım aracı olarak

kullanılabilmesi için doğal bir ortam

sunuyor. Çünkü Türkiye’de altının tarihi

ve geleneksel bir önemi var. Bu nedenle

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci, “Türkiye’de

gelenekler fiziksel olarak altın talebini

kendiliğinden oluşturuyor.” diyor. Bunun

açıklamasını da geleneklerimizde altının

fazlasıyla kullanıldığına ve bu nedenle

de doğal bir talebin ortaya çıkmasına

dayandırıyor. Benzer bir durum örneği

Hindistan’da da geçerli. Yaz aylarında

düğün sezonlarında altına olan talep doğal

bir şekilde artıyor. Bu da altın talebinin

Asya’ya doğru kayıyor olmasını destekleyen

sebeplerden sadece bir tanesi. Dünyada

üretilen altının yüzde 43’ü mücevher, yüzde

15’i altın para, yüzde 37’si elektronik ve yüzde

5 dişçilik alanında kullanılması da mücevhere

olan ilgiyi rakamsal olarak açıklıyor.

Yeniden Türkiye pazarına döndüğümüzde

Türkiye’nin bugüne kadar yapmış olduğu

ithalat ve ihracata bakıldığında ciddi bir

miktarda altının hane halkında olduğu

görülüyor. Kilimci, Merkez Bankası belirli

zorunlu karşılıkları altın olarak tutmaya izin

verince yurt içindeki bu altının toplanmasını

sağladıklarını söylüyor ve finansal sisteme

kazandırılan altınların daha sonra o güne

göre getirisi daha yüksek olan başka araçlarla

değiştirilebildiğini ekliyor. Bankaların altın

toplamak için altın günleri düzenlemesi

de bu yastık altı denilen altınların sisteme

kazandırılmasında etkili bir yol oldu. Bu

altınların sisteme sokulmasında epey yol

kateden Kuveyt Türk’ün Bireysel Pazarlama

Müdürü Seda Yılmaz, müşterilerinin

kolayca altın alabilmesi için ATM’lere altın

koyduklarını ve her şubelerine kolaylıkla altın

hesabı oluşturabildiklerini; aktif ve kesintisiz

olarak bu hesaplarını kullanma imkânı

sunduklarını söylüyor. Yılmaz da İslami

şartlara uygun olarak altını fiziksel olarak

tuttuklarının altını çiziyor.

Altının fiziksel olarak karşılığı olmak

zorunda

Altınla ilgili en önemli konu fiziksel olarak

karşılanabiliyor olması. Amenie Grubu

Başkanı Dr. Daud Bakar, altın ticaretinin ana

hükmünün alınan kadar karşılığının verilmek

zorunda olduğunu söylüyor. Yani altının

fiziksel olarak karşılığının sağlanması ya da

fiziksel olarak transferinin de gerçekleşmiş

olması gerektiğinin özellikle altını çizen Bakar

ekliyor, “Altın ve para transferinin arasındaki

temel fark fiziksel alınıp verilmesi ile

alakalıdır. Altın fiziksel bir emtiadır ve online

olarak döviz alıp satabilme durumumuz

varken bu durum altında çetrefilli bir

hâl alıyor. Çünkü fiziksel olarak nakliyesi

sıkıntılıdır.” Yani Bakar’ın bu söylemine göre

İslami hükümler çerçevesinde mutlak bir

şekilde altının fiziksel olarak bir karşılığının

olması gerekiyor.

Öte yandan Bakar, altının başka metallerle

karışımına da dikkat çekiyor ve bu metaların

altın sayılabilmesi için de içerilerindeki altın

oranlarının yüzde 50’den aşağıya düşmemesi

gerektiğini söylüyor. Bakar’ın bütün bu

değindiği noktalar işte altın için oluşturulan

standartlar içerisinde yer alıyor. Altına

altın bir gelecek sunmak için hazırlanan

bu standartlar İslami hükümlere uygun

olduğundan da altına olan yatırımın artacağı

öngörüsü ağırlık kazanıyor. MB Başkan

Yardımcısı Kilimci’nin söylediği gibi de altın

kredi riski bulunmadığından, bir ulusun elinde

tuttuğu en güvenli varlıklardan biri olarak

karşımıza çıkıyor.