7
KATILIM BANKALARI 2016
Ayrıca Irak ve Suriye’deki kaotik savaş
ortamı, Rusya ile ABD ve AB’nin bir kez
daha karşı karşıya gelmesi, Türkiye’nin,
fikren ve fiilen, bu karmaşık koşulların tam
ortasında yer alması, 2016’nın küresel politik
koşullarının belirgin nitelikleri olmuştur.
Küresel büyüme zayıf ve kırılgan
görünümünü sürdürmekte, dünya büyüme
oranı uzun dönem ortalamasının altında
seyretmektedir.
IMF’in 2017 yılı Nisan ayında güncellediği
Küresel Ekonomik Görünüm raporunda, 2015
yılında %3,4 olan küresel büyümenin 2016
yılında %3,1’e gerilediği bildirilmektedir. Aynı
rapora göre 2016 yılında ekonomik büyüme,
gelişmiş ülkelerde %1,7, gelişmekte olan
ülkelerde ise %4,1 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Gelişmiş ülke ekonomilerinin büyüme
hızlarına yönelik 2017 ve 2018 tahminlerini
0,1 puan yükselten Kuruluş, ABD’de Trump
yönetiminin büyüme odaklı politikalara
ağırlık vereceği varsayımlarına dayanarak
ülke ekonomisine dair büyüme öngörülerini
yukarı çekmiştir. Özellikle 2018 yılına ilişkin
ABD ekonomisinin büyüme öngörüsünün
0,4 puan yukarı yönlü revize edilmesi dikkat
çekmiştir.
İngiltere ekonomisinin Brexit kararının
ardından olumlu bir performans
sergilemesine bağlı olarak 2017 yılında daha
önce tahmin edilenden hızlı büyüyeceğini
öngören IMF, 2018 içinse büyüme tahminini
düşürmüştür. Ekonomik aktivite, Japonya’da
net ihracattaki artış sayesinde sürpriz bir
biçimde canlanırken, Almanya ve İspanya
gibi Avrupa ülkelerinde iç talepteki kuvvetli
yükselişe paralel olarak hızlanmıştır.
IMF, gelişmekte olan ülkelerde ekonomik
performansın bölgelere göre farklılık
gösterdiğini belirtmektedir. Çin’de teşvik
politikalarının desteğiyle %6,7 oranında
kuvvetli bir büyüme sağlanmış, Hindistan’da
bir önceki yıla göre kurların etkisiyle
yavaşlayan büyüme %6,8 olmuş, derin
bir ekonomik durgunlukla karşı karşıya
kalan Brezilya’da ise büyüme -%3,6 olarak
kaydedilmiştir. Öte yandan, genel olarak
petrol ve petrol dışı mal ihracatçısı ülkelerde
ekonomi yavaşlamış, Orta Doğu’nun
bazı bölgeleri ile Türkiye’de jeopolitik
unsurların baskısıyla düşük büyüme oranları
gerçekleşmiştir.
Küresel ticaret 2016 yılında istenen
performansı gösterememiş ve yavaşlamaya
devam etmiştir.
Küresel ticaretin büyüme hızı, finansal
krizden bu yana oldukça sınırlı bir
toparlanma kaydeden küresel iktisadi
faaliyete ve zayıf seyreden yatırımlara paralel
olarak, oldukça düşük düzeylerde kalmıştır.
2016 yılında dünya ticaret hacmi artış hızı
%2,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2015
yılına göre 0,5 puanlık bir gerileme anlamına
gelmektedir.
2016 yılında dünya ticaret
hacmi artış hızı %2,2 olarak
gerçekleşmiştir. Bu oran 2015
yılına göre 0,5 puanlık bir
gerileme anlamına gelmektedir.
Ülke grupları bazında değerlendirme
yapıldığında, 2016 yılı için üretim artışı
gerçekleşmelerinin gelişmiş ülkelerde %2,4,
gelişmekte olan ülkelerde %1,9 olduğu
görülmektedir.
Küresel ticaretteki daralmanın nedenleri
arasında, Euro Bölgesinde beklenen
düzeyde canlanma olmamasının yanında
Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde
süregelen ekonomik ve siyasi sorunlar da yer
almaktadır.
Küresel ticaretin en önemli aktörlerinden
olan Çin ekonomisinde, 2011 yılından bu
yana devam eden yatırım odaklı büyüme
modelinden tüketim odaklı büyüme modeline
geçiş süreci de küresel ticaretin söz konusu
zayıf seyri üzerinde belirleyici olmaya devam
etmektedir. Buna ek olarak, son dönemde,
özellikle gelişmiş ülkelerde, dış ticarette
korumacı önlemlerin yaygınlaşması, küresel
ticaretin toparlanmasının önündeki en önemli
engellerden biri olarak değerlendirilmektedir.