29 / 108
27
KATILIM BANKALARI 2016
çalışan sayısı 210.910 kişi olmuştur. Aralık
2016 dönemi itibarıyla, banka çalışanlarının
%29’u kamusal sermayeli mevduat bankaları,
%37’si özel sermayeli mevduat bankaları,
%31’i yabancı sermayeli mevduat bankaları,
%3’ü ise kalkınma ve yatırım bankaları
tarafından istihdam edilmiştir.
2015 yıl sonu rakamları ile karşılaştırıldığında
çalışan sayısı, kamusal sermayeli mevduat
bankalarında 625 kişi, özel sermayeli
mevduat bankalarında 1.014 kişi, yabancı
sermayeli mevduat bankalarında 2.842 kişi,
kalkınma ve yatırım bankalarında 30 kişi
azalırken, Fon bankasında 6 kişi artmıştır.
Şube başına düşen ortalama çalışan
sayısı mevduat bankalarında 18, kalkınma
ve yatırım bankalarında 130 kişidir. Bu
rakam kamu sermayeli bankalarda 16, özel
sermayeli bankalarda 18 ve yabancı sermayeli
bankalarda 21’dir.
Yükselen kur etkisiyle banka bilançolarında
kırılganlığın arttığı görülmüştür.
IMF’nin 2016 yılında yayınlanan Global
Finansal İstikrar Raporu’nun ülkemizin de
içinde bulunduğu GPE’lere (Gelişen Piyasa
Ekonomileri) yönelik değerlendirmelerinde,
banka ve şirket borçlarının 3,5 trilyon ABD
dolarına ulaştığı ifade edilmektedir. Rapora
göre, 2008 yılındaki ekonomik kriz sonrası
büyük merkez bankaları geleneksel olmayan
para politikası uygulamış ve likidite bolluğu
GPE büyüme performanslarına pozitif katkı
yapmıştır. Türk bankacılık sistemi; güçlü
aktif kalitesi, sağlam likidite yapısı, yüksek
sermaye yeterliliği, etkin risk yönetimi ve iç
kontrol sistemlerine sahip olması sayesinde
küresel krize karşı sağlam duruşunu
korumuştur.
Ancak 2013 yılının üçüncü çeyreğinden
itibaren Fed’in para politikasında
normalleşme sürecini başlatmasıyla GPE’lere
giren sermayenin çıktığı izlenmiş ve ülke
paralarının ABD doları karşısında ciddi
değer kayıpları olmuştur. Yükselen kur
etkisiyle banka ve özellikle banka dışı özel
sektör bilançolarında kırılganlığın arttığı
görülmüştür.
IMF, 2013 Türkiye değerlendirme raporunda
Fed’in kriz sonrası uyguladığı geleneksel
olmayan para politikalarının yol açtığı küresel
likidite bolluğuna bağlı olarak diğer GPE’ler
gibi Türkiye’nin de büyük çaplı ve kısa vadeli
sermaye hareketlerinin etkisinde kaldığını
açıklamıştır. Yabancı sermaye ve küresel
faizlerin neredeyse sıfıra yakın seyretmesi
sonucu Türkiye’de faizler düşmüş ve kredi
hacmi genişlemiştir. Politika faiz oranının
ve faizlerin düşmesi bankacılık sektörünün
daha riskli varlıklara veya riski yüksek kredi
Kaynak: BDDK
2011
2012
2013
2014
2015
2016
Kredi Türlerindeki Gelişme (milyar TL)
Ticari ve Kurumsal Tüketici Kredileri ve Kredi Kartları KOBİ
163
200
271
333
356
551
389
385
711
893
422
420
332
444
266
329
224
296
683
795
1.047
1.240
1.485
1.735
2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011
2012 2013 2014 2015 2016
32,4
37,8
43,8
49,1 50,2
47,1
52,2
56,1
58,0
60,5
62,2 63,0 63,0
Kaynak: BDDK
Kredilerin Toplam Varlıklara Oranı (%)