18
KATILIM BANKALARI 2016
TÜRKİYE EKONOMİSİ
Olumsuz küresel konjonktüre rağmen gelişme devam ediyor
2016 yılında Türkiye hem siyasi hem de
ekonomik boyutta oldukça zorlu sorunlarla
karşılaşmıştır.
Türkiye ekonomisi 2016 yılını, olumsuz
küresel gelişmeler, zorlu Orta Doğu koşulları
ve Rusya ile yaşanan krizin gölgesinde
geçirmiştir. Bunlara ilave olarak Fetö terör
örgütünün 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği
darbe girişimi ve ardından devlet ve
ülkenin bekası için uygulanmak durumunda
kalınan olağanüstü hal ile karşılaşılmıştır.
Bu kadar olumsuzluğun bir arada
görülmesi, kaçınılmaz olarak ekonomik
faaliyetlerin olağan akışında gerçekleşmesini
engellemiştir.
Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016 yılında
%2,9 artmıştır.
Türkiye ekonomisinin içinden geçtiği zorlu
sürece, iç-ulusal dinamikler kadar küresel
dinamikler de katkı yapmıştır. Ekonomik
faaliyetlerdeki gelişmenin en somut
göstergesi olan büyüme hızı, böylesi olumsuz
konjonktüre rağmen gelişmeye devam
etmiştir.
2016 yılının üçüncü çeyreğinde TÜİK
tarafından ulusal gelir hesaplarında yapılan
revizyon paralelinde gayrisafi yurt içi
hasıla tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi
olarak (2009=100), 2016 yılının dördüncü
çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine
göre %3,5 artmış, cari fiyatlarla 734 milyar
393 milyon TL olmuştur.
Üretim yöntemine göre dört dönem
toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş
hacim endeksiyle 2016 yılında bir önceki yıla
göre %2,9 artış göstermiştir. Cari fiyatlarla
GSYH, 2016 yılında bir önceki yıla göre
%10,8 artarak 2 trilyon 590 milyar 517 milyon
TL’ye yükselmiştir. Gayrisafi yurt içi hasılayı
oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2016
yılında tarım sektörünün toplam katma
değerinin, zincirlenmiş hacim endeksi olarak
%4,1 azaldığı, sanayi sektörünün ve inşaat
sektörünün toplam katma değerlerinin
sırasıyla %4,5 ve %7,2 arttığı, hizmetler
sektörünün toplam katma değerinin ise %0,8
oranında düştüğü görülmektedir.
2016 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla
32.676 TL (10.807 ABD doları) olarak
hesaplanmıştır.
Ekonomik faaliyetlerdeki
gelişmenin en somut göstergesi
olan büyüme hızı, böylesi
olumsuz konjonktüre rağmen
gelişmeye devam etmiştir.
Büyümedeki yıllık ve dönemlik bazdaki
daralmanın sektörlerin geneline yayıldığı
görülmektedir.
İktisadi faaliyet, yılın üçüncü çeyreğinde
zayıf gerçekleşmiştir. Bu dönemde, turizm
gelirlerindeki düşüşün olumsuz etkileri
belirginleşmiş; bu durumun doğrudan
ve dolaylı etkileri, hizmet ve sanayi
sektörlerinde faaliyeti yavaşlatmıştır. Buna ek
olarak, Temmuz ayı ortasındaki gelişmelerin
ve uzatılan bayram tatillerinin neden olduğu
iş günü kayıplarının da sektörlerin genelini
olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Normal
takvim etkilerine ek olarak, söz konusu iş
günü kayıplarının da etkileri dışlandığında
GSYH Büyüme Verileri
Yıl
GSYH
(Cari fiyatlarla
milyon TL)
Cari Değişim (%) Büyüme Hızı (%) Kişi Başına GSYH
(ABD doları)
2010
1.160.014
16,1
8,5
10.560
2011
1.394.477
20,2
11,1
11.205
2012
1.569.672
12,6
4,8
11.588
2013
1.809.713
15,3
8,5
12.480
2014
2.044.466
13,0
5,2
12.112
2015
2.337.530
14,3
6,1
11.014
2016
2.590.517
10,8
2,9
10.807
Kaynak: TÜİK
üçüncü çeyrekte iktisadi faaliyetin yıllık
bazda daralma yerine sınırlı bir büyüme
kaydettiği, dönemlik bazdaki daralmanın ise
daha sınırlı olduğu tahmin edilmektedir.
Ekim ve Kasım aylarına ait sanayi üretimi
gerçekleşmeleri üçüncü çeyrekteki sert
düşüşün geçici olduğuna ve son çeyrekte
telafi edildiğine işaret etmektedir. Son
çeyrekte, sanayi üretimi ana eğilimi, üçüncü
çeyrekteki iş günü kayıplarının telafi
edilmesine bağlı teknik toparlanma haricinde
ılımlı bir artış göstermektedir. Ancak,
bu dönemdeki artışın sektörler geneline
yayılmadığı dikkat çekmektedir. Taşıt başta